Hakkımda

Erol Sinan ZORLU
Makine Yüksek Mühendisi

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldum. Mezun olduğum yıldan itibaren ofis mobilyası üretimi, mekanik dişli ve parça imalatı, kalıp üretimi, AR-GE mühendisi olarak farklı firmalarda 19 sene bir fiil çalıştım. Özellikle Plastik Enjeksiyon Kalıpları imalatı alanında 10 seneyi aşan bir tecrübeye sahibim. Çalıştığım süre boyunca tezgah bakımı, çalışan eğitimi, süreç iyileştirme, üretim planlama gibi farklı alanlarda sorumluluklarım oldu. Gelişen teknoloji ile tasarım, üretim ve bilgisayar ayrılmaz bileşenler haline geldi. Ben de bu süreçte mühendisliğin imalat ve tasarım alanlarında kullanılan CATIA, TEBIS, UniGraphics gibi programları uzun seneler kullandım. Ve bu süre boyunca kalıcı sistemler geliştirmek benim önceliğim haline geldi. Özellikle bilgisayar ve bilgisayar destekli üretim ve tasarım programlarının kullanımım arttıkça zamandan tasarruf etmek, sıkılıkla karşılaştığım hataları engellemek için gün içinde yaptığım standart işleri otomasyona bağlama ihtiyacım da hasıl oldu. Bu nedenle programlamaya da giriş yapmak durumunda kaldım. 

Belli bir aşamadan sonra kendi işinizde uzmanlaştıkça içinde bulunduğunuz sistemi iyileştirmek ve hataları önlemek adına bir yönetim sistemine ihtiyacınız doğuyor. Bu ihtiyacı çözmek adına kendi yöntemlerimi geliştirmeye çalışırken bir yandan da olan sistemleri araştırma ve bu sistemleri incelemeye sevk etti. Bu sayede WCE ve WCM adlı iki yönetim sistemi ile tanıştım. Otomotiv sanayisinde çalışanların oldukça sık duydukları bu iki kelime kısaca yalın üretim, yalın mühendislik olarak adlandırılabilmesine rağmen aslında üretimin ve mühendisliği, farklı disiplinlere ayırarak her disiplinde adım adım mükemmelliğe ulaşmayı hedefleyen bir yönetim sistemidir.

Her iki sistemde de veri toplama, veri analizi, farklı kaynaklardan gelen verilerin birleştirilmesi, elde edilen verilerin ve analizlerin grafikler ile sunulması, proje planlaması, kaynak yönetimi gibi pek çok ihtiyaç için Excel vazgeçilmez bir araç olarak sürekli kullandığım bir program olmuştur. Bu süreçte karşılaştığım bir çok görevde daha iyisini elde etmek amacı ile sürekli bir araştırma içinde oldum. Özellikle pek çok kişi tarafından kullanılan ve sürekli müdahale isteyen formların otomasyonu için sürekli yeni yöntemler, yeni teknikler araştırma ve kendi tekniklerimi geliştirmek durumunda kaldım. Karşılaştığım en büyük güçlük ise yerli kaynakların yetersiz olması idi. Burada ek olarak belirtmek isterim ki Excel üzerine hiç bir eğitim alma durumum olmadı. İlk Excel tecrübelerim üniversitede şahsi merak ile kitaplardan öğrendiğim kadardı. Tahmin edersiniz ki bu bilgiler de oldukça giriş seviyesi bilgilerdi. Ancak özellikle 2000’li yıllardan itibaren internetin gelişmesi ile bilgiye erişim imkanı da arttı. Bu sayede ben de Excel hakkında yeni şeyler öğrenmeye başladım ve programın gerçek kapasitesini kullanma imkanım oldu.

Bugün halen otomotiv yan sanayisinde Mühendislik Araçları ve Yöntemleri Yöneticisi olarak çalışmaktayım. Konu mühendislik olunca araçlar ve yöntemler de tükenmiyor tabii. Excel ile halen ileri seviye uygulamalar, VBA ile kullanıcı arayüzleri ve basit veritabanları geliştirmeye devam ediyorum. Bunun haricinde CATIA altında çalışan otomasyon programları ve programın farklı yeteneklerini kullanarak otomatik şablonlar geliştirmekteyim. Bunun haricinde Excel’in ve VBA’nın kısıtlamaları nedeni ile Visual Studio yazılımına geçmek zorunda kaldım. Bu yazılım ile artık ileri seviye uygulamalar, veri tabanı geliştirme gibi işlemler üzerinde de çalışıyorum.

Kısaca özetlemek gerekir ise mühendislik mükemmelliği hedefleyen ancak kimsenin sonuna ulaşamadığı bir yolculuktur. Bu yolculukta başarılı olmak ise sürekli yenilikler peşinde olmak, farklı düşünmek ve iyi ile asla yetinmemektir. Sizlere tavsiyem de asla “bu iyi oldu” anlayışında olmamanızdır. İyi mükemmelin düşmanıdır. Ve sizin iyi olduğunu düşündüğünüz çözümler tasarım aşamasında ortaya çıktığından sahadaki uygulamalarda çoğunlukla yetersiz kalır. Oluşabilecek her türlü sorunu ön görerek riskleri belirlemek ve bu risklere göre uygulama geliştirmek ilk başta zaman israfı olarak görülebilir ancak başta almadığınız her önlem için sonrasında kat kat fazla zaman ve bütçe harcamak zorunda kalacağınızı asla unutmayın.